Dünya Süt Günü, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından 2001 yılında kabul edildi. Amacı, sütün besin değerini ve dünya genelinde açlık ve yetersiz beslenmeyle mücadeledeki önemini vurgulamaktır. Ana Hedefler: 1- Süt Tüketimini Teşvik Etmek: Sütün besin değerini ve sağlık faydalarını vurgulayarak, insanları beslenmelerine süt ürünlerini dahil etmeye teşvik etmek. 2- Açlık ve Yetersiz Beslenmeyle Mücadele: Sütün açlık ve yetersiz beslenmeyle mücadeledeki rolü hakkında farkındalık yaratmak. Süt, özellikle gelişmekte olan ülkelerde uygun fiyatlı ve erişilebilir bir besin kaynağıdır ve diyetlere dahil edilmesi yetersiz beslenmeyi önlemeye yardımcı olacaktır. 3- Çocukluk Dönemi Beslenmesi: Süt ve süt ürünlerinin çocukların diyetlerindeki önemini vurgulamak. Süt ve süt ürünlerinin sağlıklı kemik gelişimi, bilişsel fonksiyon ve genel büyüme için temel besin maddeleri sağladığı konusunda farkındalık yaratmak. 4- Süt Endüstrisini Desteklemek ve Sürdürülebilir Kalkınma: Çiftçilerin ve süt ürünleri üreticilerinin çabalarını ön plana çıkarmak. Sektörün ekonomik büyümesini desteklemek, sürdürülebilir süt uygulamalarını teşvik etmek ve çevre dostu uygulamaları, sorumlu kaynak yönetimini ve hayvan refahını dikkate alan yaklaşımları teşvik etmek için farkındalık yaratmak
Endişe Nasıl Geçer?
İçimizdeki Küçük Ses!
Mükemmeliyetçilik Tuzaktır
Son dönemlerde psikoloji ve sosyoloji alanında yapılan araştırmalar mükemmeliyetçiliğin kaygı, depresyon ve tükenmişlik gibi çeşitli olumsuz sonuçlara yol açan bir tuzağa dönüştüğünü göstermektedir. Araştırmalar, mükemmeliyetçilerin kendileri için gerçekçi olmayan yüksek standartlar belirlediğini ve bu standartları karşılayamadıklarında negatif duygular yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, mükemmeliyetçiler genellikle sonuca daha fazla odaklanarak süreçten daha az zevk alırlar ve başarı hislerinde azalma görülebilir. Ek olarak, mükemmeliyetçiler, geri bildirim ve eleştiriyi kabul etmekte zorlanabilirler, çünkü bunu kişisel bir saldırı olarak algılayabilirler. Bu da risk almaktan veya yeni şeyler denemekten kaçınmalarına neden olabilir, kişisel ve profesyonel büyümelerini sınırlayabilir. Genel olarak, başarı ve başarının değerli görüldüğü bir toplumda mükemmel olma baskısı, bireylerin ruh sağlığı ve iyi oluşları için zararlı olabilir. Normal veya hata yapmak insan deneyiminin doğal bir parçasıdır ve kişisel büyümeye katkı sağlayabilir.
Sen Tek Boynuzlu At Değilsin! Hata Yapabilirsin
Başarı Tesadüf Değildir
Başarının Sırrı
Bağımlılığı Yenmek
Türkiye’de bağımlılıkla mücadele etmek için aşağıdaki 10 yol önerilebilir:
1- Sağlık kuruluşlarından yardım alın: Bağımlılıkla mücadelede ilk adım, bir sağlık kuruluşuna başvurmak ve uzman yardımı almaktır.
2- İlaç tedavisi: Bazı bağımlılıkların tedavisinde ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar, bağımlılıkla mücadeleye yardımcı olmakta ve yoksunluk semptomlarını hafifletmektedir.
3- Psikoterapi: Bağımlılıkla mücadelede terapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi, oldukça etkilidir. Terapi, bağımlılıkla ilgili düşünce ve davranışları değiştirmeyi hedefler.
4- Grup terapisi: Grup terapisi, bağımlılıkla mücadeleyi destekleyen ve motive eden bir diğer yöntemdir. Bu terapi türü, bağımlılıkla mücadelede birbirlerine destek olan kişilerin bir araya gelmesini sağlar.
5-Aile terapisi: Bağımlılıkla mücadelede aile terapisi de önemli bir rol oynar. Bu terapi, bağımlılıkla ilişkili aile dinamiklerini ele alır ve ailenin desteğiyle bağımlılıkla mücadele etmeyi kolaylaştırır.
6-Egzersiz: Egzersiz, bağımlılıkla mücadelede yardımcı bir yöntemdir. Düzenli egzersiz, bedensel ve zihinsel sağlığı iyileştirir ve bağımlılıkla mücadeleye yardımcı olur.
7-Beslenme: Beslenme düzeni, bağımlılıkla mücadelede önemli bir faktördür. Sağlıklı bir beslenme düzeni, vücudun ihtiyaçlarını karşılayarak bağımlılıkla mücadeleye yardımcı olur.
8- Alternatif terapiler: Masaj, akupunktur ve yoga gibi alternatif terapiler de bağımlılıkla mücadeleye yardımcı olabilir.
9- Kendine yardım grupları: Bağımlılıkla mücadelede kendine yardım grupları, bağımlılıkla mücadeleyi destekleyen ve motive eden bir diğer yöntemdir. Özellikle Alkolikler Anonim ve Narkotikler Anonim gibi gruplar oldukça etkilidir.
10- Destekleyici bir çevre oluşturun: Bağımlılıkla mücadelede etkili bir yöntem, destekleyici bir çevre oluşturmaktır. Bu çevre, bağımlılıkla mücadeleyi destekleyen, motive eden ve destekleyici insanlardan oluşur.
Umut ve Korku
Yeme Bozuklukları ve Bağımlılık
Aşırı yeme davranışının, bazı yönleriyle bağımlılığa benzer olduğunu gösteren giderek artan araştırmalar var. Örneğin, 2016 yılında “Frontiers in Psychology” dergisinde yayınlanan bir çalışma, yüksek şeker ve yağ içeriği olan yüksek derecede işlenmiş gıdalar gibi belirli gıdaların, uyuşturucu madde kullanımına benzer şekilde beyinde ödül merkezlerini aktive edebileceğini buldu. Bu, bağımlılıkta görülen istek ve zorlayıcı yeme davranışlarına neden olabilir. “Current Opinion in Psychiatry” dergisinde 2019 yılında yayınlanan başka bir çalışma, gıda bağımlılığı üzerine mevcut araştırmaları gözden geçirdi ve bazı insanların belirli gıdalara karşı bağımlılık benzeri yeme davranışları geliştirebileceği fikrini destekleyen kanıtlar olduğunu buldu. Ek olarak, 2013 yılında “Obesity Reviews” dergisinde yayınlanan bir derleme makalesi, aşırı yemeyle mücadele eden insanların beyninde değişmiş dopamin sinyalizasyonu olduğunu buldu; bu bağımlılıkta da görülen bir durumdur. Genel olarak, aşırı yeme ve bağımlılık arasındaki ilişkiyi tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olsa da, kanıtlar, belirli gıdaların ve yeme davranışlarının beyni nasıl etkilediği ve zorlayıcı davranışlara neden olduğu konusunda benzerlikler olduğunu göstermektedir.